Ağustos

21 Ağustos 2015

Son zamanlarda hiç yazamaz oldum. Günler su gibi akıp geçiyor. Günlük hayatın akışından kurtulmak zor geliyor. Kurtulduğum zaman da zaten ya elimdeki J.K. Rowling – Boş Koltuk kitabını okumaya çalışıyorum ya da Fransızca çalışmaya çalışıyorum. Kitap okumaktan ziyade Fransızca çalışıyorum. Aklıma gelen önemli şeyleri aşağıda anlatayım.

Son günlerde uykusuzluk adına pek bir şey yok. Bu durum benim açımdan gayet iyi çünkü gün içinde Walking Dead’daki wolkers‘lar gibi dolaşan biri gibi görünmek istemiyorum.

Çim sulama olayını bölük komutanı ile görüştüm. Acemilerin gelmesine on gün kaldığını, biraz dayanmam gerektiğini söyledi. Umarım acemiler geldikten hemen sonra bu durumdan kurtulurum.

Dün kısa dönem acemilerle tanışmaya gittik. Tiplere baksan pek kısa dönemmiş gibi gibi durmuyorlardı. Daha çok güneşin altında yanıkları olan ameleler gibiydiler. Vaktinde bizim olduğumuz gibi. Onlara bakınca kendi acemiliğim aklıma geldi. Ustalıkta ne iş yapacağız? Hangi bölüğe gideceğiz? Askerlik kolay geçecek mi gibi sorular sorardım. Onların kafalarındaki bütün soru işaretlerini gidermeye çalıştık. Gitmekte biraz geç kalmıştık, sekiz günleri vardı ama yine de önden bir görüşmek iyi geldi onlara.

Bu aralar bazı arkadaşlarla aram iyi değil. Kendileri bilmiyorlar tabi. Aralarında bir bedavacı var, ki kendisi rol yapmaya bayılıyor, kendini her zaman ön plana çıkarmaya çalışıyor. Tabi burada bunu farkedebilecek kişi sayısı az ya da yok. Farkeden pek kimse de olmayınca yaptığı saçmalıklar başkalarının hoşuna gidiyor. İşi sıkışınca yanıma gelip ya bugün benim yerime sen gidebilir misin diyen adam, yemekhaneden aldığı ekmek ve peynirle tost yaptırmaya giderken beni hiç de hatırlamayan adam. Önemli olan tost falan değil, şuan bile gitsem istediğim kadar satın alabilirim ama… Yakında postayı koyacağım, o zaman anlar umarım. Bir de geçmiş gün yanıma oturup telefonda konuştuğu kişiye bedavaya tost yediğinden bahsediyor. Bir de bunu ballandıra ballandıra anlatıyor. Bu olay olduktan yaklaşık iki saat sonra kendi kalitemi korumam gerektiğini hatırladım. Bunu her daim kendime hatırlatmam gerekiyor.

Onbaşılık rütbemi alalı iki hafta oluyor, sanırım daha önce bundan bahsetmedim.