Açılan Kategori

Haziran

Haziran

28 Haziran 2014

Arkadaşımdan kuş almıştım. Yaklaşık iki üç hafta beklemiştim canlı bir şey sahipleneceğim diye. Kuşu aldım, kafese koydum. Başlarda pek alışık değildi, hatta kaçacak köşe arıyordu. Zaman geçtikçe alışmaya başladı. Parmağıma, omuzuma sonra da kafama… Gel dediğimde geliyor, git dediğimde gitmiyordu. Resmen arkadaşım olmuştu. Bir kuştan bahsediyorum. Düşündüğünü hemen unutan bir canlıdan. Günler geçti, geceler uzadı. Sıkılmıştık birbirimizden. Belki de yeni bir arkadaş ikimize de iyi gelebilirdi. Bir gün karar verip başka bir kuş aldım. Aynı kafese koyamazdım, eskiye zarar verebilirdi. Eski olan o kadar çok heyecanlandı ki, evin dört köşesini beş saniyede katederek heyecanını gösterdi. Üç canlıydık, eğleniyorduk ara sıra ama geceler kısaldıkça günle uzuyor, sıkılıyorduk. Acaba yeni bir arkadaş olsa nasıl olurdu? Eski’ye eş aldık. Yine heyecanlandı, oradan oraya kanat çırptı, ilk önce aynaya sonra da cama çarparak durabildi. Yeni de etrafı tanımaya çalışıyordu. Kısa sürede birbirine alıştılar. Hatta iyi bir eş oldular. Aradan üç hafta geçti. Rüzgarlı havanın pencereyi aralamasıyla Yeni uçup gitti. Eski hala yerinde duruyordu. Halbuki o da kaçıp gidebilirdi ama gitmedi. Pencere açık olmasına rağmen kafesine girip öylece bekledi. Günler geçti, geceler hala kısa. Yeni bir arkadaş almaya karar verdim. Bu kez ikinci olanla aynı türden olacaktı. Eve getirdim, aynı kafese koydum. Biraz uyumlu gibilerdi, alışırlar heralde… O gün bu gündür dört canlıyız evde. Hala Eski’nin o günkü heyecanlı uçuşunu hatırlıyorum. Ne de mutlu görünüyordu. Yalnız değildi, yanında başka bir arkadaş vardı, ben vardım ama yetmedi. Şuan kafesinde aynadaki yansımasını izliyor. Eskiden ne güzel uçardı etrafa, kafeste duramazdı, beni dışarı fırlatın derdi davranışlarıyla. Peki şimdi? Küçücük kafesinde yalnızlığını yaşıyor. Ne özgür ne de mutlu…

Kendimden bahsediyorum iki saattir, farketmedin. Nereden bileceksin ki bir aklın içinde tıkanıp kaldığımı. Düşüncelerim var, duygularım var dışarı çıkmak için aklımı cırmalayan… Tutuyorum. Nereden bileceksin ki?

Yorgunum… Artık yoruldum kendimi tutmaktan… Sıkıldım hayattan, hayatta kalmaktan, kalmaya çalışmaktan… Bu hayat zormuş, anladım.

Benim üç küçük kuşum var. 

İkisi çift birisi tek.

İkisi beraber, biri yalnız.