Açılan Kategori

Mayıs

Mayıs

30 Mayıs 2018

Dün hava kapalıydı, bugün ise güneşli. Dizimin biraz üzerinde kalan şortumu giyip dışarıda dolaşmak için güzel bir gün gibi görünüyor. Biraz rüzgar var, üşür müyüm acaba? Binaların kenarlarından yürürsem üşümem belki. Sabah kahvaltıda, dün aldığımız kruvasan vardı, reçel ve kahvenin yanında iyi gitti. Biraz telefondan haberlere göz attım ve vazgeçip kapattım. Şu an ise oturmuş bu cümleleri yazıyorum.

Güzel bir gün, güzel bir yaz… İş arama çabalarına yavaş yavaş girdim, hatta dün bir saat süren bir iş başvurusunu tamamladım. Görünürde büyük şirketler ama iş başvuruları bile bir saat sürüyor. Acaba bu başlı başına bir test mi? İşi ne kadar isteyip istemediğini daha her şeyin başında mı ölçüyorlar? Henüz ne yapmak istediğimi bile bilmiyor gibiyim. Aslında bir nebze biliyorum gibi. Freelancer gibi çalışıp yazılımcı olmak istiyor gibiyim. Öylesi çok daha rahat gibi ama yazılım sektörü hızla ilerleyen bir sektör ve neyi, nasıl takip etmen gerektiğini bilmen gerekiyor. Bu yüzden şansım biraz az gibi. Artık zaman kaybedemem. Bir şeylerde tecrübem olması gerekiyor ve daha sadece lojistik alanında bir yıl yedi aylık bir tecrübem var – ki bu alanda çalışmak istemiyorum. Beni daha çok sistem işleri ilgilendiriyor. Ayrıca pazarlama alanına da merakım var. Belki de yapmam gereken şey, bir yandan marketing alanında çalışıyorken diğer yandan da yazılıma önem vermem. İki işi bir arada yapmak zor gelebilir ama ilgi duyduğun her şey aslında birer iş değil, bildiğin ilgi alanı işte. Zaman çok çabuk geçer ve sevdiğin şeyi yaparsın, seni boğmaz. Eğer yazılıma biraz ilgi duyabilirsem oradan da freelancer olarak yürüyebilirim.

Benim iş konusunda doğru insanlarla karşılaşmam lazım. Bu da neredeyse çok zor çünkü insanlar iyi olan insanlara değil, yakınlarına yardımcı olmayı, onlar için zamanlarını harcayıp onlar için bağlantılarını kullanmak istiyorlar. Biliyorsun, bağlantıları kullanmak kredi kullanmak gibi, buna değecek insanlar için kullanılmalı gibi. Gerçi hayat bu, insanı kimlerle karşılaştıracağı hiç belli olmuyor.

Bugün güzel güneşli günün tadını çıkarmak istiyorum. Fakat o da ne? Macfit’e gidip üyeliğimi iptal ettirmem gerekiyor. Yoksa bir sonraki ay için kredi kartımdan para çekecekler. Halbuki ayın yedisinde Ankara’ya, onbirinde de Adana’ya gideceğim.

Mayıs

20 Mayıs 2018

Uzun bir süre geçti, ihmal ettim, farkındayım. Bu geçen süreç zarfında çok şey oldu yazmadığım, ileride dönüp baktığımda hatırlayamayacağım. Öncelikle işten çıktım, bu kötü haber. İkincisi ev arkadaşlarım evden çıkıyor, tek başıma kalıyorum. Bedenime iki kurşun yemiş gibi hissediyorum. İşten ayrıldığıma seviniyorum aslında, çünkü hem benim yapmayı istediğim bir iş değildi, hem de sürdürebileceğim bir iş değildi. Müdürüm ve daha üst kademedeki kişilerin beni bir yere taşımayacağı çok belliydi, hatta yüzde yüz emindim. Bana geldiği günden iki ay sonra “şu departmanda boş yer varmış, gitmek ister misin?” diye soran müdürümden empati yapıp beni anlamaya çalışmasını bu zamana kadar hiç beklemedim. İşten ayrılacağımı biliyordum, sadece bir bahane oldu. Neyse, şu an işten ayrıldığıma memnunum. Beni şu an endişelendiren durum şu ev durumu. Daha kalabileceğim bir yer yokken nasıl iş aramaya odaklanabilirim?

Şu aralar yine sınanıyorum. Amerika’da da iş aramayla sınanmıştım, Avrupa’da da ev bulmayla sınandım. Her ikisinde öyle böyle bir şey buldum ama bu kez ikisinde sıkıntı yaşıyorum. Yani duble bir sorun var. Bunun üstesinden nasıl kalkarım bilmiyorum. Fakat şunu biliyorum, bu durumu bir avantaja çevirmem gerekiyor. Nasıl yapacağımı şu an bilmiyorum ama önümüzdeki günlerde eminim karşıma bir şey çıkacak. Çünkü inancım var ve Allah bir kapıyı kapattığında diğerini açıyor.

Şu bir hafta hem kafamı toplamam, hem de CV’mi güncelleyip başvurular yapmam gerek. İşten çıkmamın yaz mevsimine denk gelmesi benim için büyük bir avantaj. Kafamı dağıtabilmek için az da olsa gezmeliyim ve neyse ki İstanbul yazın gezmek için çok ideal bir yer. Ne deliler gibi sıcak havası vuruyor yüzünüze, ne de ılık havadan etkilenip nezle olmuyorsunuz.

Bu yaz nasıl geçecek hiç bilmiyorum. Merak da etmek istemiyorum. Tek istediğim bir an önce iş bulup bir yerde düzenimi kurmak.

İnsanın kafasını sokacak bir yuvası olmasınının şu çağda ne kadar önemli bir şey olduğunu çok iyi görebiliyorum. Çağ öyle bir çağ ki çalışıp kendinin parçalasan bile ev sahibi olamıyorsun. Sadece birikmiş epey parası olanlar ve yüksek maaş alanlar ev sahibi olabiliyor. Bu dananın kuyruğu bir yerde kopacak, bir şeyler olacak ama ne zaman olacak ne ben ne de başkası bilmiyor.