Şubat

7 Şubat 2017

Kitap okumaya nasıl zaman ayırmıyorum, anlamıyorum. Halbuki en çok istediğim şey şu aralar. Burada her zaman söylediğim gibi, yapmam gereken çok şey var ama yapamıyorum. En çok da bunun yüzünden kendime kızıyorum. Kendimi bir çok yönden çok ileriye taşımam gerekiyor. Çalışmam gerek, hatta birden çok konuda eşzamanlı olarak. Ancak o zaman hedeflediğim noktaya doğru ilerleyebilirim. Önümde bunları yapmamak için herhangi bir engel yok ama hala neden yapmıyorum, ya da neden başlamıyorum bilmiyorum. Nedenlerini bilmediğim çok parametre var ve bunları belirlemekte güçlük çekiyorum. Zamanı kendime göre nasıl durdurabileceğimi biliyorum, bunun için yapmam gereken tek şey, düzenli olarak çalışmam. Aklımda bir yapılacak listesi var, kağıtta da öyle. Bunlar gün geçtikçe artmaya ya da farklılaşmaya ve daha da kompleks olmaya başlıyor. Ödevler üst üste yığıldıkça işin ucunda hepsini yapmayacağım için hedefimden uzaklaşmaya başlayacağım. O noktada eğer hedefime tekrar odaklaşmayı düşünürsem, karşıma çıkan yol çok daha çetrefilli olacak. O yüzden yapmam gereken şey, kendime bir ivme kazandırmak. Bunun için de yapılması gereken ilk şey, B-A-Ş-L-A-M-A-K. Başlamam gerekiyor. Mesela İngilizce sınavına girmeliyim, yüksek lisans için olmazsa olmazlardan. Sınav günü yaklaşıyor ve ben daha hiç kitabımın kapağını bile açmadım. Ne kadar sorumsuz biriyim. Hani zorluklara göğüs gerilecekti, hani her şeyin üstesinden gelinmeye çalışılacaktı. Bunlar benim kendime verdiğim sözler değil miydi? Şu an kendimle bir vicdan hesaplaşması yapıyorum, farketmişsindir. Her neyse. Şu an bile yazıyı yazmayı bırakıp o işe başlamam gerek, eğer doğru yolda ilerlemek istiyorsam. E o zaman bana müsaaadeee… Caner kaçar. Sii yuuu!