Ekim

27 Ekim 2013

Gazipaşa’daydım, kulağımda müzik, otobüsü bekliyordum. Aniden sağ tarafımda genç bir çocuk belirdi. “Kaç numarayı bekliyorsun?” dedi. 5 ya da 6 dedim. Biraz garip gelecek ama senden bir iyilik isteyecem dedi. Kız arkadaşım şuan Atatürk caddesinde ve benim cebimde para yok dedi. Utanıyorum ama yok işte dedi elindeki sigarayı tüttüre tüttüre. Sen hangi otobüsü bekliyorsun dedim. “İtimat… Ama buradan geçmez” dedi. Biraz düşündüm, bekledim ve dönüp kısa bir gülüşle tekrar “buradan geçmez ama” dedi. Pek inanmamıştım, doğruyu söyleme ihtimalini düşündüm. Otobüsümün yavaş yavaş geldiğini farkettim. Söylediklerinin doğru olup olmadığına karar vermem gerekiyordu. Eğer doğru olduğuna inansaydım 1 lira, yalan söylediğini düşünseydim hiç para vermeyecektim. Cüzdanımdan çıkarıp 50 kuruş verdim. 1 ile 0’ın ortası. Diğerlerinden de alırsın, olur biter dedim. Otobüsün merdivenlerinden çıkarken “Elimdeki sigardan dolayı tereddüt ettin, o yüzden az verdin değil mi?” dedi.

“Hayır, verdim.. İnsanlık için.”