Askerlik gerçekten çok garip bir olay. Bir insanı alıyorlar ve belli bir bölgede tutup ona iş yaptırmaya zorluyorlar. Bir nevi ambargo gibi bir şey. İşin ilginç kısmı 21. yy’da yapılıyor olması.
Tanımadığın insanların gelip sana onu yap bunu yap demesi/diyebilmesi ve yapılmaması takdirde ceza uygulanması, dışarıdaki yaşamı düşününce çok garip geliyor. Düşünsene sokaktan geçerken biri gelip sana şuranın mıntıkasını yap dese dönüp “pardon, sen kimsin?” diye sorarsın. Günlük hayatta anan baban bile bazı şeyleri sana zorla yaptıramazken burada hemen hemen her söyleneni yapmak zorunda olman ilginç. Bir nevi özgürlüğü elinden alınmış köleler gibiyiz burada. Daha doğrusu “modern köleler“iz. Verilen görevleri vaktinde bitirdikten sonra dinlenmek için vakit verebiliyorlar. Bu vakit içinde, belirli bir alan içinde, kurallara uygun biçimde istediğin şeyi yapıyorsun. Modern kölelik dememin nedeni de bu. %25 özgürlük hakkın varmış gibi. Ha, tabi bir de izin durumu var. İstediğin zaman çekip gidebiliyorsun bir süreliğine ama sonunda geri dönmek zorundasın. Verilen süreyi geçirdiğinde de ceza yiyorsun.
Bunları yazarken dışarıdan “Çök! Kalk!” sesleri geliyor. Bir konutan acemilere bu şekilde ceza veriyor. İnsan gibi karşısına alıp konuşarak halletmek yerine bedenen bir ceza veriyor. Tabi burada suçlu ya da suçsuz yok.
Çok fazla sadeleştirilmesi gereken şeyler var. Sistem bu şekilde oturmuş ama ne doğru dürüst bir kontrol var – ki sadeleştirmeden önce kontrol, analiz, düzenleme gelir – ne de bir düzen.