Uzun bir süre geçti, ihmal ettim, farkındayım. Bu geçen süreç zarfında çok şey oldu yazmadığım, ileride dönüp baktığımda hatırlayamayacağım. Öncelikle işten çıktım, bu kötü haber. İkincisi ev arkadaşlarım evden çıkıyor, tek başıma kalıyorum. Bedenime iki kurşun yemiş gibi hissediyorum. İşten ayrıldığıma seviniyorum aslında, çünkü hem benim yapmayı istediğim bir iş değildi, hem de sürdürebileceğim bir iş değildi. Müdürüm ve daha üst kademedeki kişilerin beni bir yere taşımayacağı çok belliydi, hatta yüzde yüz emindim. Bana geldiği günden iki ay sonra “şu departmanda boş yer varmış, gitmek ister misin?” diye soran müdürümden empati yapıp beni anlamaya çalışmasını bu zamana kadar hiç beklemedim. İşten ayrılacağımı biliyordum, sadece bir bahane oldu. Neyse, şu an işten ayrıldığıma memnunum. Beni şu an endişelendiren durum şu ev durumu. Daha kalabileceğim bir yer yokken nasıl iş aramaya odaklanabilirim?
Şu aralar yine sınanıyorum. Amerika’da da iş aramayla sınanmıştım, Avrupa’da da ev bulmayla sınandım. Her ikisinde öyle böyle bir şey buldum ama bu kez ikisinde sıkıntı yaşıyorum. Yani duble bir sorun var. Bunun üstesinden nasıl kalkarım bilmiyorum. Fakat şunu biliyorum, bu durumu bir avantaja çevirmem gerekiyor. Nasıl yapacağımı şu an bilmiyorum ama önümüzdeki günlerde eminim karşıma bir şey çıkacak. Çünkü inancım var ve Allah bir kapıyı kapattığında diğerini açıyor.
Şu bir hafta hem kafamı toplamam, hem de CV’mi güncelleyip başvurular yapmam gerek. İşten çıkmamın yaz mevsimine denk gelmesi benim için büyük bir avantaj. Kafamı dağıtabilmek için az da olsa gezmeliyim ve neyse ki İstanbul yazın gezmek için çok ideal bir yer. Ne deliler gibi sıcak havası vuruyor yüzünüze, ne de ılık havadan etkilenip nezle olmuyorsunuz.
Bu yaz nasıl geçecek hiç bilmiyorum. Merak da etmek istemiyorum. Tek istediğim bir an önce iş bulup bir yerde düzenimi kurmak.
İnsanın kafasını sokacak bir yuvası olmasınının şu çağda ne kadar önemli bir şey olduğunu çok iyi görebiliyorum. Çağ öyle bir çağ ki çalışıp kendinin parçalasan bile ev sahibi olamıyorsun. Sadece birikmiş epey parası olanlar ve yüksek maaş alanlar ev sahibi olabiliyor. Bu dananın kuyruğu bir yerde kopacak, bir şeyler olacak ama ne zaman olacak ne ben ne de başkası bilmiyor.