Açılan Kategori

Mart

Mart

25 Kasım 2015

Hi, me again! Today is the same day with yerterday, except one thing. I removed a game, on my Macbook, which can take my whole time on the days. Sometimes, I played an hour, sometimes it goes up two-four hours a day if I’m lucky. I couldn’t take some responsibilities which i should take a long time ago. Today, I woke up afternoon, around 2 pm. It fucking amazing to wake up around these hours. Kidding, of course. That’s terrible. You feel somebody blowes up your brain. Changing the topic. I texted message with one of my close friends about her ex-best-friends issues. I would like to give some advices however, she wouldn’t except that, I guess, not sure. She is nice but her experiences about her friends, are not good enough. She needs some time to relief. Afterwards, I surfed on internet, checked emails, Facebook notifications (several times) Twitter and my blog. Had breakfast (on afternoon) or dinner, idk. Started to study French. After all these months, I’m glad to start studying French language. This is on the top of my To Do List. I should be capable of talking French in a year, that’s my aim. Acording to news, a year is clearly enough to learn language to reach intermediate level. Advance level needs more than 2 years. Anyway, I studied two hours, remembered many of things. I can barely make sentences in French.

Je suis etudient le Français, is est bon, est-ce pas, hein?

Mart

10 Mart 2015

Haftasonunu saymazsak iki gündür izinliyim. Toplamda 4 gündür işe gitmiyorum. Geç vakitlere kadar uyumuyorum, erken saatlerde kalkmıyorum. Düzensiz bir hayat, düzen birinin olmadığı bir hayat. Eve geldiğimde büyük bir istek ile yaptığım şeylerin artık zevk vermediğini farketmem kötü oldu bugün. Hayatta beni mutlu eden şeyler olabilir fakat yapıldığında zevk veren işler kalmadı şu yaştan sonra. Yaşım daha kaç ki? Kaç gibi gösteriyorum, yirmi mi, otuz mu, kırk mı? Fiziksel olarak bedenim bile yaşlı geliyor artık. Psikolojik olarak yaşlı olduğum zaten söylemiştim önceden. Davranışsal olarak ne alemdeyim bilmiyorum.

Bana göre hayatta “ileride olan insan” hayatın aslında büyük bir boşluk olduğunu bilen, bunun farkında olarak süresini tamamlamaya çalışan insandır.

Parklarda dolaşmayı seviyorum. Sokakta herkesin yanından geçmeyi, insanları izlemeyi seviyorum. Şu gözlerin gördükleri neler biliyor musun? Her daim bir şeylerin peşinden koşan, koşmak isteyen, zorunda olan, koşturulan insanlar görüyor. Hiçbir zaman hiçbir şekilde durmuyor insanlar. Her dakika her saniye, kendilerine biçilen ömrü en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyorlar. Sadece bir kez verilen bir şansı iyi bir şekilde kullanmak istiyorlar. Aslında insanları biraz yarış atına benzetiyorum. Neden koştuğunu, neden diğerlerini geçmek zorunda olduklarını bilmeden sadece koşuyorlar. Onlar için etraflarında önemli olan tek şey cinslerinin ne yaptıkları.

Dünyanın hangi yerinde olursan ol, ilk başta çocuk olursun. İyi kötü liseye gider, üniversiteyi kazanır gidersin. Şanslıysan iyi insanlara denk gelirsin, hayatını baştan başa değiştirebilecek insanlara. Mezun olduktan sonra akranlarının nişanlandıklarını görürsün, bazıları çoktan evlenmişlerdir bile. “Bu ne acele?” dersin. “Biz daha dün aynı sıralarda oturup şakalaşıyorduk, şimdi ev bark sahibi olup evine ekmek getiren o kutsal anne/baba mı olacaksın?“. Onlar da sana şunu söylecekler, “yapmamız gereken şeyi yapıyoruz“. Yapmamız gereken şey mi?

Hayatı çok sorgulamadan yaşamam gerekiyor. Çok düşünüyorum ve bu beni psikolojik olarak yıpratmaya başlıyor. Kendimi her zaman farklı bir ülkede, büyük bir amaç için uğraşırken hayal ediyorum. Benim için hayat, büyük uğraşların peşinde koşmak, kapasitemi sonuna kadar kullanabileceğim yerde olmayı diliyorum. Sanırım sadece o zaman kendimi tam anlamıyla mutlu hissederim.

Yapamayacağım hiçbir şey yok bu dünyada. Kendime güveniyorum, yapabilirim.

Kimseye ihtiyacım yok, ailemden başka.

Mart

1 Mart 2015

İstediğim hemen hemen her şeye sahibim. Pahalı bir yarış bisikleti, son model bir cep telefonu, herkesin sahip olmak isteyeceği bir macbook, ipad, profesyonel fotoğraf makinesi… Hala sonsuz bir mutsuzluk içindeyim ama içten içten mutlu gibiyim.

Karışık.